Finalistlerimiz

Yarışmamıza ilgi gösteren tüm katılımcılara teşekkür ederiz. Sizlerin katılımı olmadan bu yarışmanın başarılı olması mümkün değildi. Bu yıl ilk defa başvuruların değerlendirilmesinde gerçekten zorlandığımızı belirtmeliyiz. Konu seçimi için tüm başvuranları tebrik ediyoruz.
Gerek Konuşma gerek Tanıtım bölümleri için gönderilen içerikler Yarışmanın ruhuna yakın ve oldukça ilgi çekiciydi. Sizleri finalist olsun olmasın 2 Mart 2025 Pazar günü saat 13.00’de etkinliğin gerçekleşeceği Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde görmek isteriz.

Finalistlerimize başarılar diliyoruz.

Tanıtım Yarışması Finalistleri:
1- Feray Eren: Japonya’da komedi
2- Ayten Pelin Renkli Japonya’nın Gerçekçi Yiyecek Modelleri Sanatı ve Bilimi
3- Deniz Ersin Sıfır Atık Kasabası : Kamikatsu
4- Zeynep Su Kocamanoğlu: Genki Kawamura – Hikaye Anlatıcısı
5- Güçlü Yılmaz: Japon Ünlü Kişi

Konuşma Yarışması Finalistleri:
1-Edanur Özköprülü: “Küçük Cadı Kiki Animasyonu 小さな魔女キキ”
Japon kültürüne ilgi duyduğum için bir yıldır Japonca öğreniyorum. Resim yapmayı ve anime izlemeyi seviyorum. Genelde aksiyon animeleri izlesem de rahatlamak için Ghibli filmlerini tercih ediyorum. Bugün 13 yaşındaki cadı Kiki’nin yeni bir kasabada bağımsız yaşama çabasını anlatan film hakkında konuşacağım. Kiki gibi bir cadı olmak istediğim için kendi çizimlerimle bir anime yaptım…

2-İpek Atıcı: “Visual Kei- ヴィジュアル系”
3 yıldır japonca öğreniyorum ve Jikad’ın öğrencisiyim. Japonya hakkında en sevdiğim şeyler anime, visual-kei ve japon yemekleri. Visual-kei, 1980’lerin başında ortaya çıkmıştır, Punk, Metal, Rock, ve pop’ın etkisi altında oluşmuştur.  V-kei X japan, Luna Sea ve Malice mizer gruplarıyla ünlü olmaya başlamıştır. Beni en çok etkileyen visual kei üyelerinin makyaj ve kıyafetlerle kendilerini yansıtma şeklidir. ….

3-Ayşegül Tutav: “İkigai <日本語の意味> 生きがい・長く幸せな人生の哲学(てつがく))
 Japonca öğrenmeye başladığımdan beri hep Japonların nasıl bu kadar uzun yaşadıklarını merak ederdim ve cevabını İkigai ile buldum. Bu sunumda size İkigai ve mantığı nedir, ne işe yarar  ve ana ve alt ögelerini anlatacağım…

 4-Berfin Beşiroğlu: ” Benim “Mükemmel Günlerim”―私のパーフェクトデイズ)
İstanbul Film Festivali’nde staj yaparken çok yoğundum ve festival boyunca hiç film izleyemediğimi fark ettim. Son gün, Cannes’da ödül kazanan aktörleri gördüm, aralarında Yakusho Kōji de vardı. Sinema ve Japon kültürünün birleştiği bu an beni etkiledi ve Perfect Days/Mükemmel Günler filmini izlemeye karar verdim. Filmde, monoton bir hayat yaşayan gibi görünen Hirayama’nın mutluluk anlarını fark ettim. Hirayama, dünyanın en yoğun şehirlerinden birinde tuvalet temizliği yapmasına rağmen, kendi ritminde yaşamaya devam ediyor. Günlük rutinleri, doğayla kurduğu bağ ve basit şeylerden aldığı keyif, bana hayatın içindeki sade güzellikleri hatırlattı….

5-Cemre Bıyık :”YOKAİ<日本語の意味>妖怪(ようかい)”
Yōkai kelimesi japon halk kültüründe antik zamanlardan beri çeşitli doğaüstü varlıkları tanımlamak için kullanılmıştır.Yōkailer türlerine göre iyi, kötü veya şakacı varlıklar olabilir. Yōkailer çeşitli formlar alabilirler, insan formunda olanlar, hayvan formunda olanlar, nesne veya doğa olayı formunda olanlar gibi.Bazı ünlü Yōkailere çoğu kişilerin bildiği form değiştiren zeki Kitsuneler ve Bakenekolar, tehlikeli canavarlar olan  Oniler …

6-Mutullah Ömer Faruk Yayan; “Tırnağın varsa başını kaşıyacaksın- (つめ)があれば頭を自分が(か)く”
Günlük hayatta farkında olmadan Japon kültürüyle temas ettiğimi fark ettim. Annemin izlediği örgü videolarında karşıma çıkan Amigurumi, çocukken yaptığım kağıt katlamaların aslında origami olması gibi keşifler beni şaşırttı. Japonların “Yedi kez düş, sekiz kez kalk” sözü ile anneannemin “Tırnağın varsa başını kaşıyacaksın” sözü gibi benzer öğütler veren ifadeler, kültürel farklılıkların içinde ortak noktalar olduğunu gösterdi ….

7-Janset Şimşek; “Yıldız Festivali: Tanabata 星の祭り:七夕”
Merhaba, ben Janset! 20 Yaşındayım. Dokuz Eylül Üniversitesinde okuyorum. Bu yarışmaya ikinci kez katılıyorum. Japonya’ya karşı olan ilgim yaklaşık 10 yıldır sürdüğü için bu yarışmanın peşini bırakmak istemedim!Sizlere Japonya’nın Yıldız Festivali olan Tanabata festivalinden bahsedeceğim! Tanabata festivali, her 7 Temmuz’da Orihime ve Hikoboshi yıldızlarına dilek dileyerek kutlanan bir yaz festivalidir. Sunumun devamında size festivalin hikâyesinden ve dileklerin nasıl dilendiğinden bahsedeceğim…..

8-Nilüfer Batur: “‘Heroes’ Üzerinden Japonya’nın Yabancı Medyadaki Görünümü Heroes’ O Tōshite Nihon No Gaikoku Media De No Hyōka”
Heroes dizisinin ilk sezonunda Japon karakterler Hiro ve Ando’nun yaşadığı olayları anlattım. Bulunduğu yerlerden, diğer karakterlerle ilişkilerinden ve genel olarak nasıl tasvir edildiklerinden yola çıkarak Amerika’da Japonya’nın nasıl göründüğünden bahsedeceğim….

9-Berkay Pekersoy: “Bushido<日本語の意味> 武士道について”
Samuraylar ve Japon kültürüne olan ilgim, Inazo Nitobe’nin Bushidokitabıyla derinleşti. Bu kitap, sadece bir savaşçının yaşam tarzını değil, Japonya’nın ruhunu da anlatıyor.Bushido’ nun yedi erdemi,  doğru yaşamayı gösteren bir yol olarak adalet , cesaret , merhamet , nezaket , samimiyet , onur ve sadakat’ten oluşur. Samuraylar, doğru olanı yapmaya, zayıfları korumaya, başkalarına saygı göstermeye, sözlerinde dürüst olmaya, onurlarını lekelememeye ve inançlarına sadık kalmaya büyük değer verirdi….

10- Ensari Nuri Ceylan: “Kodoku ve Hitori: Yalnızlığın İki Yüzü 孤独と一人:孤独の二面性”
Japonca’da yalnızlık kavramını ifade eden iki kelime üzerine konuşacağım: Kodoku ve Hitori. Kodoku (孤独), yalnızlığın en derin ve sarsıcı biçimini ifade eder. Bu kelime, bireyin yalnızca fiziksel olarak değil, ruhsal ve sosyal açıdan da kopuş yaadığı bir durumu temsil eder. Hitori (一人), fiziksel yalnızlığı ifade eden nötr bir kelimedir. Ancak bu yalnızlık her zaman olumsuz değildir; aksine, bireyin kendini bulması için bir fırsat olabilir….

11- Burak Üzüm, “Büyük Japon Ailesi- Nihon to you Kazoku wa”
Benim gözümde Japonya büyük bir aile gibi… Japonların  birbiriyle yardımlaşma ve çoğunlukla uyum içinde yaşayan bir topluluk olduğunu gördüm. Bunda doğal afetlerin başka yerlere kıyasla daha fazla olması bir etken iken, çocukların sağlıklı ve güvenli büyümeleri için olan eğitim ve çalışmaların çok küçük yaştan başlamasının da bu büyük Japon ailesinin yakınlığını düşünüyorum ….